Yazar: 02:17 Genel Kafalar

Sudan Sebepler

Boktan telefonun ne diye açık durduğunu sorguladım.

Kısa aralıklarla zor zamanlar yaşatıyordum kendime. Klostrofobimi tetikliyordum, mutlu hissettiğim anlarda yakın gelecekte yaşayacağım olası kötü bir yarım saati hayal edip kendimi cezalandırıyordum. Biriyle konuşurken doğru cümleleri bulamadığım için hayıflanıyordum bazen, bir sürü keşke kafamın içinde sağa sola çarpıyordu. Sorguya çekiyordum zihnimi, başarısızlık arıyordum içimde. Zor olmuyordu bulmak, çok derine gömmüyordum onları. Telefonu kapattım, kapatmasaydım duvara çalacaktım lanet şeyi, içimde o zavallı cihaza karşı anlamsız bir öfke birikmişti, sebebini bilmiyordum.

Bulaşıklara girişince biraz soluklanıyordum, öncesince şaraba sağlam gömülüyordum, yerimden ani bir kararla kalkıyor, yağı kurumuş tabaklardan hıncımı çıkartıyor, su ayarını çok sıcağa alarak ellerimi haşlıyordum. Telefonu öldürmüştüm az önce, kıvranıyordu kalp masajı için.

Meselem yazmak için bir şeyler bulmaktı, işin esası yaşadıklarımı hatırlamaktan geçiyordu, kısa vadeli bir hafızayla yaşamaya çalışıyordum oysa, iyi bir günde iyiydim, kötü bir günde kötü. Vardı içeride bir şeyler, hatırlamak istemiyordum, nefesimi tutup dalmam gerekiyordu, derinlere itmiştim olanı biteni.

Hiç karanlığı olmayan insanlar görüyordum etrafta ve sidik yarıştırıyorlardı birbirleriyle. Sudan sebeplerini büyük olaylarmış gibi satıyorlardı, derin hüzünlere sahiplermiş gibi dolanıyorlardı ortalıkta, bir şekilde satıyordu bu işler, anlamıyordum. Nostaljik derinliklerden oluk oluk akıyorlardı onlara kalırsa, hepsinin başından çok büyük yaşanmışlıklar geçmişti, çağımızın fiyakalı kaybedenleriydi onlar, geri kalanlarımızsa o hisleri hiç yaşamamış zavallılardık yada onları anlayacak kadar duygu derinliğimiz yoktu. Bu işlerin bir el kitapçığı olmalıydı, dağıtılmıştı bir yerlerde ve birileri bizimkini fena halde iç etmişti belli ki.

Visited 1 times, 1 visit(s) today
Close