Bizim enişte, dün Ankara’dan, İstanbul’a iki saatte gelmiş. Sen kaç saatte geldin diye anlatmaya başlarlar araç kullananlar genellikle.
Bir türlü sevemediğim bir alandır, masada istek oldu bu nedenle yazmak farz,
Dedemin Küçükparmakkapı sokakta damalı bir arabası varmış ve taksicilik yaparmış, yıllar sonra resimlerde görmüştüm. Kendisine “Yıldırım Süleyman” derlermiş. Yıldırım lakabını, şoförlük yaptığı zamanlarda hızlı gece âlemlerinden dolayı değil, arabayı kullandığı hızla alakalı kendisine takmışlar. Altmışlı yıllarda, Ankara’da oturan akrabalarını görmek, orada kahvaltı yapmak için sabaha karşı maaile çıktıkları evden, öğleden sonra tekrar geri dönmelerinden belli de olabilir bu lakap.
Zira o zamanlarda, üç – dört saatte Ankara’ya gitmek her babayiğit in harcı değildir sanırım.
Daha sonrasında arabayla ilgili dinlediğim diğer anı, Ali dayımla alakalıdır. Kırıkkale – Ankara arasında kullandığı otobüste, vites geçişlerini kimsenin anlamadığını anlatırlardı.
Sonrasında, Arnavut ile araba serüvenimiz başladı. Murat 124 ile Feriköy – Kâğıthane hattını takip ettik yıllarca. İki binli yıllarında başında Kâğıthane cehresini değiştirdi zamanlardı. Yollar kazılı, asfaltlar kalkmış durumdayken bile bizim araçta bir damla leke olmazdı. Zira Arnavut, en ufak çamurda bile aracı kenara çeker, arabayı silerdi baştan aşağı. Hatta gittiğimiz yolda, araç bize su sıçrattı diye peşinden, kilometrelerce takip etmişliğimiz bile vardır.
Babam, dedemin şoförlüğünü, aracın dört tarafını, lastiklerini kontrol ettikten sonra arabaya bindiklerini anlatırdı. Zira şoför dediğin böyle olurmuş.
Benim bildiğim şoförlük, araç kullanmak, güzel anılarımı anlattığım yıllarda kaldı.
Zaman değişti, araçlar değişti. Yeni insanlar, yeni şoförler geldi. Artık araç kullanmayı, sadece hız yapmak, makas atmak sanan insanlar var. Masaya oturduğunda, arabanın anahtarını koyan insanlar sardı etrafımızı.
Ben arabayı sadece dört tekerlekten ibaret sanırım. Markasını, modelini, özelliklerini hiçbir zaman anlamadım ve anlamaya da niyetim olmadı.
Neyse,
Araçlar sizlere makam mevki sağlamaz, sadece sizi bir yere intikal ettirmeye yarar.
Hız felakettir, alkollüyken araç kullanmayın.