Aşk

Sabah işe geliyorum. Her zamanki tıkınmalıklarımı aldım Migrostan çıktım lise talebesi bir çocuk elinde telefonla geçti. Konuşma aynen şu şekilde. “Ben aşık olmam, aşık ederim olum adamı kendime…” sonra yürüdü gitti kız.
Cumartesi günü D&R’dan bir kitap aldım, daha kapağını açmadım ya o da olur inşallah :). Kitabın adı 20 Yaşıma Mektup. Biz yaşlardaki yada daha ileri yaşlardaki ünlü kişiler geçmişe dönüp kendi kendine nasihatarda bulunuyor diye tahmin ediyorum. Ben 20 yıl önceki halime dönsem ne derdim acaba kendime? Hangi zamanı, hatayı yada meçhulü kaldırmak isterdim acaba hayatımdan diye düşündüm. Bulamadım. Bulamama sebebim ben çok uluyum, herşeyi biliyorum bla bla değil. Şimdiki zamanın tohumarı nasıl atıldıysa ben şu an o kararlarımı veriyorum. Elbetteki yaptığım bir çok hatalar oldu/oluyor. Ancak bunlar beni ben yaptı. O hatalar sayesinde yaşandı tüm anılar. Ali Poyraoğlu kitabında, oyununda kendi gençliğine yemek daveti verdiğini anlatır
“Şunları bir araya toplayayım. Bir güzel muhabbet edelim” diye düşündüm. Mutfak işinden de anlarım. Donattım sofrayı.. Bayağı uğraştım..Hepsinin, ayrı ayrı ne yemekten, ne içmekten hoşlandığını iyi bilirim..Bayağı da para gitti. Birinin
yediğini öbürü yemez..Ötekinin içtiğini beriki içmez…Dört kişilik sofra kurdum. Mumları da yaktım. Bak hepsi, kuru fasulye severdi.. Hatırladım. Müziği de ayarladım.. Geldiler.
Yirmi yaşımı, otuz beş yaşımın karşısına oturttum.
Kırk yaşımın karşısına da, ben geçtim.
Yirmi yaşım, otuz beş yaşımı tutucu buldu.
Kırk yaşım, ikisinin de salak olduğunu söyledi. Yatıştırayım dedim.
“Sen karışma moruk” dediler. Büyük hır çıktı. Komşular alttan üstten duvarlara vurdular. Yirmi yaşım kırk yaşıma bardak attı. Evin de içine ettiler. Bende kabahat. Ne çağırıyorsun tanımadığın adamları evine!….
Zaman yaşandı ve bitti ama gereklilikleri yaşadık her zaman.
Bu kadar geniş girişten sonra gelişme ve sonucu bir arada yapalım.
Aşık olmayan hanımefendi ve beyefendiler. Ben 20 yıl önce sizler yaşındayken köpek gibi aşık oldum. Çok güldüm, çok ağladım ve iyi ki de sevmişim. O yüzden çok şey kaybediyorsunuz diyebilirim.
Son olarak; Aşkı bilmeyenlere…