Yazar: 21:41 Genel Kafalar

İçimizdeki Şeytan

Seçimler, seçimler, seçimler

Hayat seçimler üzerine kuruludur.

Yürüdüğümüz yolda birçok karar verir ve yolumuzu buna göre seçmeye çalışırız. Verdiğimiz kararlarda doğru olduğunu sandığımız şeyleri yaptığımızı sanarak buna göre vicdanımızı rahatlamaya çalışırız sadece. Verdiğim karar doğruydu çünkü….

On emrin, ilk dördünde Tanrı, kendisinin sayılmasını, ona itaat edilmesini ister, sonraki buyruklarında ise;

– Annene babana saygı göster.

– Adam öldürmeyeceksin.

– Zina etmeyeceksin.

– Çalmayacaksın.

– Komşuna karşı yalan yere tanıklık etmeyeceksin.

– Komşunun evine, karısına, erkek ve kadın kölesine, öküzüne, eşeğine, hiçbir şeyine göz dikmeyeceksin.

diye buyruklarını iletir. Bu kurallar esasında tüm semavi dinlerde bizlere anlatılan doğrulardır.

Bunların yanında İncil’de 7 büyük günahtan bahsedilir. “Kibir, şehvet, haset, oburluk, açgözlülük, tembellik ve öfke.)

Ve biz bu duygulardan birisine kapılarak günahlarımızın esiri oluruz. Daha çok para kazanmam gerek, daha büyük bir evde oturmam, daha güzel yerler görmem, en güzeli benim, herkes benden hoşlanmalı, benim dediğim olmalı…

Neden?

Şeytanın esiri mi olduk? İçimizdeki şeytana söz mü geçiremiyoruz? Yoksa tanrı, şeytanı serbest mi bıraktı?

Benlik duygusu bazen içimizi o kadar kaplar ki, neden ve nasıl olduğunu bilmeden, sadece kendimiz için en iyisininin olmasını isteriz. Bu çok insani bir duygu olabilir, ama kontrol edemezsek bizleri yanlış hülyalara da sürükleyebilir.

Hür irademizle, yaşadığımız hayatta seçimler yapar ve verdiğimiz kararlara göre hayatımızı uygulamaya çalışırız sadece. Tüm bu kararları verirken sadece ve sadece “VİCDAN” i duyguyla hareket etmeyi unutmayın. Tüm kararlarınızın ardından şunu sorun, “vicdanım rahat mı?”

Eğer cevabınız evetse verdiğiniz kararın, yolun sizi götürdüğü yerin sonuna kadar gidin. Eğer vicdanınız size cevap vermiyorsa, kararsız kalıyorsanız, verdiğiniz kararınızı tekrar gözden geçirin ve tekrar ve tekrar sorun kendinize. Neden bunu yapmalıyım? Neden, neden, neden?

İstediğimiz en büyüğü, en iyisi, en güzeli olmak olabilir. Ama bunun yolu vicdanı bir kenara bırakıp, ellerimizdeki kanla yürümek midir? Kanın sıçradığı her yerde, lanetimizle sürekli yüzleşmek zorunda kaldığımızda kendimizi nasıl kandırmaya devam edeceğiz?

Eğer içinizdeki şeytanın esiri olmak istemiyorsanız, vicdanınıza kulak kabartın. O size doğru yolu gösterecektir, ya da vicdanı bir kenara bırakıp, şeytan ile anlaşma yapın. Cehennem katlarından, güzel bir villa garantiniz olacaktır.

Seçim, hür irade ve tercih elimizde.

Neye karar vereceğimiz de…

Visited 1 times, 1 visit(s) today
Close