Yazar: 01:48 Genel Kafalar

Melankolik

Bazen böyle gecelerde arabaya atlayıp gitmek istiyorum! Küçük bir çanta hazırlayıp sessizce gitmek… Kimsenin bilmediği, hatta benim bile bilmediğim yerlere. Benzinim bitene kadar ya da gün doğana kadar hiç durmadan sadece araba kullanmak; öylece, başka hiçbir şey yapmadan sadece yol almak… Kaçmak, uzaklaşmak! Veya kendine yaklaşmak!
Hakikaten ne garip değil mi; insan kendine yaklaşmak için kalabalıktan uzaklaşmak zorundadır. Dışarıdaki sesleri susturmadan içindekini duyamaz. Ama bir o kadar da mecburdur sanki o kalabalığa karışmaya kendini bulmak için. Kim olduğunu görebilmek için önce kim olmadığını öğrenmesi gerekir…
Ben; 30 yaşında hâla kim olduğunu bulamamış, kim olmadığını bildiğini iddia ederken hâla duvarlara çarpan, bir türlü yol alamayan ama sürekli koşan, öyle bir avareyim! Bu yüzden hâla bir gözüm yolda, hâla içimdeki ses karanlığa karışmamı haykırıyor, hâla çok yorgunum çünkü nasıl dinleneceğimi bulamadım. Bu yüzden kalemimden dökülenler hep melankolik, hep vazgeçmiş.
Pes etmeye elim varmıyor ama galiba içimde bir yerlerde çoktan vazgeçtim…

Visited 1 times, 1 visit(s) today
Close